DOĞANHİSAR DEREÖZÜ HATIRALARIMIZ...

Gittim Derözü'ne,
Çıktım Tekke düzüne,
Taş attım cevizlere,
Bak getirdim sizlere.

Çatık kaya, suluğa,
Süzek koydum oluğa,
Kırk beş ceviz birikmiş,
Aldım soluk soluğa.

Koydum naylon poşete,
Daha da gittim öte,
Değirmenler yıkılmış,
Ne yük var ne kelete.

Ekiz Değmen, Osman Sofu,
Ne yeri kalmış, ne lafı,
Yerinde yeller esmiş,
Ne taşı var, ne yapı.

Kıvrık Mahmut, Kel Memet,
Ne tapu var, ne senet,
Her yer harabe sanki,
Ne çark kalmış ne kümbet.

Yok çayda su, kurbağa,
Giden gelen yok dağa,
Issızlaşmış Derözü,
Baktım da sağa sola.

Ne camız, ne gga dayı,
Kaval çalıyor Ayı,
Demir boruya girmiş,
Kesilmiş Ali Çayı.

Ceviz çırparken gördüm,
Bahriler'in Memed'i,
Geçerken selam verdim,
Aleykülmselam demedi.

Kiling Hasan su dutmuş,
Gafeteler kurumuş,
Ağızlığı unutmuş,
Hendeklerse yar olmuş.

Tüm cevizleri kesmiş,
İri ufak dememiş,
Radyocu Hasan Kaya,
İstanbul'a göndermiş;

Darboğazdan neneye,
Mekke kavrup yemeye,
Dizbağlarım çözüldü,
Ferim yok yürümeye.

Çıktım alana vardım,
Allah'a çok yalvardım,
Bekledim hiç gelen yok,
Yüzaşağı yuvarlandım.

Emin Hoca Kavağı,
Sofular'ın durağı,
Bankacı gidiyormuş,
Burası son uğrağı.

Burhan Dayım dersen,
Derözü'ndeydi erken,
Üç beş ceviz getirmiş,
Kahveye, çay içerken.

Yeter Hisâri yeter,
Dökülmüş hep cevizler,
Şimdi ise hep bomboş,
Hazân olmuş derözler!

4 Ekim 1999
  <- Anasayfa




  Sitede Arama Yapın:

 
 
© 2007 - Doganhisar.com