DOĞANHİSAR

Deresi var, arkı var,
Çamla kaplı parkı var,
Dalda öter kumrular,
Ey güzel Doğanhisar.

Pilavlık bulguru var,
Yufkası tandırı var,
O yağlı bazlamalar,
Ey güzel Doğanhisar.

Kalesi, doğanı var,
Aliçay çağlar akar,
Kurumuş eski bağlar,
Ey güzel Doğanhisar.

Kemer'den kaymak gelir,
Bal katılıp da yenir,
Sahtesi var, ne denir?
Ey güzel Doğanhisar.

Sokaklar hâlâ çakıl,
Minare boyu akıl,
Buğday, arpa ve tahıl,
Ey güzel Doğanhisar.

Haşhaş dolu kelleler,
Herkes bağın bellerler,
Bulgurluk o gölleler,
Ey güzel Doğanhisar.

Ağa olmuş yörükler,
Çürümüş tüm erikler,
Nesli bitmiş, keklikler,
Ey bizim Doğanhisar.

Yok olmuş dibek, tokmak,
Zor bulgur ayıklamak,
Mümkün değil boş durmak,
Ey bizim Doğanhisar.

Gafete, büberler yok,
Mekkeleri beş kundak,
Kolay mı hiç ayrılmak?
Ey gözüm Doğanhisar.

Yok bazlama ve börek,
Ne yaba var, ne kürek,
Hamzalı'daydı sülek.
Ey güzel Doğanhisar.

Şimdi hiç yok merkepler,
Kesilmiş zurna, sesler,
Hep başı boş köpekler,
Ey güzel Doğanhisar.

Ne cızma var ne yolma,
Ne yaprak var ne dolma,
Unuttuk biz, hiç sorma,
Ey gözüm Doğanhisar.

Geldim, gezdim her yanın,
Çok üzgün buna canım,
Yok dediği sultanın,
Ey canım Doğanhisar.

Hisârî der, bu ne hal?
Deyin, kimdedir vebal.
Ölmüş Kasap Kör Kemal,
Üzülme Doğanhisar.

11 Ağustos 2000
  <- Anasayfa




  Sitede Arama Yapın:

 
 
© 2007 - Doganhisar.com